18 Şubat 2014 Salı

KÜÇÜCÜK BİR CANLININ DOĞUŞU

     

   Wuhuu zaman buldum ve doğum hikayemi yazıyorum:)Tamam kimse korkmasın ilk haftalarda zaman bulunuyor:)
     Bebikin kime benzeyeceğinden daha çok düşündüm doğuma nasıl gideceğimi:) Kafamda hep gece apar topar gitme senaryoları kursamda gayet normal bir şekilde gittik çok şükür:)
      38+5 de nişan gelmesi(nişane) denen olayı yaşadım ve tam bir hafta azar azar devam etti.Doktorum doğumun yakın olduğunu bebikin haftasını doldurmadan doğabileceğini söyleyince iyice heyecan başladı tabi bizde.Ha bugün ha yarın diye beklemeye başladık.Şubat tatili için gelen babam ve kardeşim biz gitmeden doğsa diye dua eder oldular. Hatta kardeşim okulunu asarak tatilini bir hafta daha uzattı:) 40. haftaya yaklaşırken içimden heralde gününü geçirecek diye düşünmeye ve biraz da gerilmeye başladım.Annemi ve kayınvalidemi geç gelme ihtimaline karşı hazırladım:) Bebeğin ve benim sağlığımda sorun olmadığı sürece o doğana kadar bekleyecektim.Son kontrolümde doktorum her şeyin normal hatta bebeğin çok mutlu olduğunu tam 40. haftada tekrar görüşmemiz gerektiğini söyledi.
      39+6 da öğleden sonra sık sık tuvalete gider oldum.Saat 5 gibi çok az miktarda suyumun geldiğini hissettim.Hatta ilk başlarda emin olamadım hep böyle fooş diye su akacağını düşünüyordum ama benim azar azar doğuma kadar devam etti.Bir çok kişi idrarla karıştırabileceğini düşünebilir, idrarı tutabiliyorsunuz ama suyunuz geldiğinde tutmanız mümkün değil farkları bu:) Doktorumu aradım hemen, yavaş yavaş hastaneye gitmem gerektiğini söyledi.Eşimin isten gelmesine 1 saat kaldığından arayıp onu telaşlandırmadan (zira bu konularda pek soğukkanlı değil:)) annem, kayınvalidem,kardeşim hazırlandık.Whatsapptan benden haber bekleyen arkadaşlarıma haber verdim:) Akşam yemeğimizi yiyip 7 gibi yola çıktık.Hastanede önce muayene olmam gerekiyormuş çünkü bazen doğum başlamayıp eve gönderebiliyorlarmış.Biz o acemilikle hemen odaya yerleştik ki neyse nst de sancılar da çıkınca doğumun başladığına emin oldular.Hemşireler beni soyup, üstümü değiştirdiler.Saat 8 gibi ilk muayenede hiç açıklık olmadığını beklememiz gerektiğini söylediler.Sancılar ara ara giriyordu ama kısa süreli olduğundan pek etkilenmiyordum.Bekleme sürecinde annemler ve kardeşim süslemeleri yaptılar.Bir süre sonra ablam, eşi,minnoş yiğenim,babam da geldiler.Sürecin uzun olabileceğini söylediklerinden biraz kalıp geri eve döndüler.O zamana kadar gayet iyi olan ben, babamı görmemle duygusala bağladım, başladım ağlamaya:) Neyse ki sakinleşmem uzun sürmedi.1 saat arayla nst ye bağlanmaya başladım.Nst ye bağlı olmadığım zamanlarda ise bol bol yürüyüp, açılmayı kolaylaştırabilecek yogada yaptığımız hareketleri yaptım.1 saat sonra açılma 3cm olunca gece doğum olur diye düşündük.Ağrılar dayanabildiğim şiddette olduğundan ve nst ye bağlı olmadığım zamanlarda hareket etmek istediğimden epidurali düşünmedim bile.Gece 12den sabaha kadar açıklık 4-5 cm de kaldı. 12den sonra bir şey yiyemediğimden ve uykusuzluktan enerjim düştü.Artık ayakta zor duruyordum.Ayaktayken sancı giriyorsa hemen duvara dayanıyordum.Sancılarımın şiddeti ve aralığı düzensizleşti.Sabah 7.30 da yapılan son muayene sonrası doktorum suni sancı vermeyi önerdi.Doğumdan önce normal doğum olması için her alternatifi deneyeceğimi hep söylemiştim.Suni sancının çok zor olduğunu da hep çevremden duymuştum ama ona da katlanacaktım, kararlıydım.Yine de ilk duyduğumda umutsuzluğa kapılmadım desem yalan olur.Çünkü suni sancı çekip açılma olmadığından sezaryene dönenleri de çok duymuştum.O an kendimi o kadar çaresiz ve güçsüz hissettim ki ağlamaya başladım.Annem, eşim beni sakinleştirdiler.8 de suni sancı bağlandı.Yatmak istemediğimi serumla birlikte ayakta kalmak istediğimi hareket yapacağımı söyledim.Sandalyeye ters oturup, kalça kemiklerini açmak için hareketler yaptım.Saat 8.30 da beni sancı odasına aldılar.Kardeşim de yanımdaydı, tıp öğrencisi olan kardeşim bu anı kaçırmak istemedi ve  doğuma eşim değil kardeşim girdi.(eşim girse kesin bayılırdı:))Sancı odasından doğumhaneye kapı açılıyordu.Yatağa yatırdılar çünkü nst ye bağlanmam gerekiyordu.Bu süreçte en zorlandığım sey yatmak oldu sanırım.Çünkü sancı girdiğinde tuvalete gitmek istiyordum hep.Artık ısrarlarıma dayanamayıp tuvalete götürdüler beni. Sancılar şiddetlenmişti ve artık ağrı eşiğim düştüğünden öncesinde dayandığım sancılara dayanamaz hale geldim.Her sancı da çığlık atıp rahatlamaya çalışıyordum.Aklıma gelen zamanlarda da nefes egzersizi yapıyordum.Kardeşim ve doktorumun asistanı elimi tutup bana destek oluyorlardı.Sancı girdiğinde midem bulanıp,tuvaletimi yapma isteği duyuyordum.Tekrar muayene yapıldı ve açıklığın 6-7 cm olduğu söylendi.Artık gücüm kalmamıştı sancı olmadığında gözlerimi açamıyordum.Epidural istediğimi söyledim.Doktorum açılmanın çok iyi gittiğini eğer epidural yapılırsa sürecin çok daha uzayacağını söyledi.Aradan 5 dk geçmeden açılmanın 8 cm olduğunu söylediler ve doğumhaneyi hazırladılar.Beni doğumhaneye götürüp, suni sancıyı kestiler.Doğumhanede sancılarım olmayınca tekrar suni sancı bağlandı ve açıklık 9cm olduğundan çok az daha dayanmam gerektiğini söylediler.Artık doğum başlamıştı ve ıkınmam gerekiyordu.Ağrının tavan yaptığı yerde nefes alıp nefesimi vermeden ıkınmam gerektiğini söylediler ama nefesimi tutamıyordum.Mutlaka bir şekilde ağzımdan ya da burnumdan çıkıyordu.Artık son noktada kardeşimin ağzımı burnumu kapattığını hatırlıyorum, doğumhanede sesler yükseldi ve bir anda bebeğim doğdu.İçimde bir boşluk hissettim ve o minicik beden o kadar ilginç geldi ki gözüme derin bir nefes alabildim sadece.Kordonunu kardeşim kesti,götürdüler sarıp tekrar getirdiler yanıma.Göğsüme yatırdılar.Yüzü hem çok tanıdık hem de çok yabancı geldi.Yaşadıklarımın etkisiyle sanırım ağlamadım bile.Niyeyse herkesin ağladığı durumlarda ağlayamıyorum sanırım:)İlk kalp atışını duyduğumda da ağlamamıştım.Sonrasında bebeğimi götürdüler ve kalan son işlemleri tamamladıktan sonra beni sandalyeye alıp odaya götürdüler.Doğum 9.22 de oldu.Suni sancıyı çok kısa bir süre çekmiş olmak büyük şans oldu benim için.Doğumdan öncesi,doğum anı ve sonrası beynimde kesik kesik.Ara ara hatırladığım şeyler dışında birçok şeyi hatırlamıyorum.
      Doğum ekibi şahaneydi.Herkes inanılmaz sabırlı,anlayışlı ve destekçiydi.Hep çok iyi dayandığımı, çok iyi gittiğimi,yapabileceğimi söylediler.Günün kahramanı olacağımı söyleyip gaz verdiler hatta:) Yeri geldiğinde elimi tutup moral verdiler,ağrılarıma ortak oldular.Sorduğum tüm saçma sapan sorulara sabırla cevap verdiler:) Hepsine ne kadar teşekkür etsem az.
     Minnoş oğlum ise tam 40 haftayı doldurduğunda hatta doktorla olan randevu saatimizde doğarak bir İstanbul Beyefendisi olduğunu kanıtladı.Kız annelerine duyrulur:)
     Benim doğum sürecimde böylece son buldu.Umarım tüm hamileler bebeklerine sağlıkla kavuşur sonrasında o güzel kokuyla sarhoş olur:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder