27 Mart 2014 Perşembe

3-4-5-6-7

     Bebiko 7 haftalık olmuş ben hala 2. haftada kalmışım.'Yazmaya zaman oluyo'  mu demiştim öncesinde:) silin o cümleyi zihninizden.Ya da karamsarlığı bırakıp olumlu düşünürsek belki zaman buluruz:)

3 haftalık(Ekin kuzusuyla birlikte)
4 haftalık 
      O kadar hızlı büyüyorsun ki hayret ediyorum.Eski fotoğraflarına bakınca hatırlamıyorum resmen o hallerini.Ne çok değiştin minik erkeğim.
5 haftalık
6 haftalık
7 haftalık suratsız Poyraz:)


Yeni yeni huyların, davranışlarınla bizi kendine hayran etmeye devam ediyorsun.Tam bir keyif adamısın ama.Uykun gelince kucak değil yatağı tercih ediyorsun,biberondan süt içip karnını doyursan da finali memede yapmak istiyorsun,müzik dinlemek hobilerin arasında ilk sırada:) Aaa bir de korkumu yenip seni yüzüstü yatırdım ve bayıldın.Şimdi uğraşsam da sırt üstü yatmayı sevmiyorsun.
En sevdiğin renk sarı ve turuncu.O kadar dikkatini çekiyor ki bazen sarılı turunculu yastık olasım geliyor:) Her sabah gülücüklerle uğurluyorsun babanı işe hatta arkasından uzun uzun bakıyorsun.Tabi bir de üstümüze çişini yapmana ek olarak kusman eklendi.Günde 3 kere üstümü değiştirdiğim oluyor.Parfüm kokusu da neymiş bebe kusmuğu varken:) Bu hallerinin uzun sürmemesini umut ediyorum:)
Söylemiş miydim bilmiyorum ama seni çok seviyoruz bebeğim:)

25 Mart 2014 Salı

DUYGU'NUN DOĞUM HİKAYESİ

     Duygu ile tanışmamız tamamen tesadüfe dayalı.Doktorumuz ortakmış ve biz birbirimizin farkına pek varamasak da randevularda denk gelmişiz. Instagram sağ olsun yüz yüze tanışma fırsatımız olmasa da iyi ki tanıdım dediğim insanlardan.Doğum yapmasını dört gözle bekliyordum ve sonunda kızı Azra'yı kucağına aldı fırsat bulur bulmaz da doğum hikayesini yazdı.Azra'ya analı babalı sağlık, huzur dolu bir hayat diliyorum...

           Hayatın Anlamı AZRA..


         Hamile olduğumu öğrendiğimde Bodrum’dan gelmiştik ve ben tatil boyunca ve öncesinde meğer hamileymişim. O an yaptığım tüm hatalı davranışlar,yediğim yasak yiyecekler,yapılmaması gereken hareketler ve içilmemesi gereken ilaçlar gelmişti.Hamileliğim boyunca hep korktum acaba bebeğe zararı olacak mı diye…
Çok şükür hiçbir zararı olmadı,ilk dört ay mide bulantısı ve çok uykulu halimle mücadele ettim,çalıştığım için oldukça zorlandım işyerindeki stresli ortam yüzünden de 32.haftamda doğum iznine ayrıldım.
         Günler doğum iznine ayrıldıktan sonra daha yavaş geçti bende kendimi hazırlıklara,yürüyüşlere,alışverişe,nefes egzersizlerine,normal doğum hazırlıklarına verdim.
Yapılması gereken her şeyi yaptım ve 37.haftadan sonra sadece bebeğimi beklemeye başladım her karın ağrısını acaba o mu diyerek yaşadım her hamile gibi J normal doğum videolarının neredeyse hepsini ezberledim her gece dualar ettim dayanacağım diyerek kendimi hazırladım.
         39.hafta kontrolünde doktorumun bebeğin başı doğum kanalına girmiş bu hafta bekliyorum demesine ne kadar sevinmiştim artık her sancıyı saate bakarak karşılıyordum ancak sonuç geçici bir ağrı oluyordu.40+0’da yine ümitsiz bir şekilde günlük yürüyüşümü yapmaya çıktım gayet rahat bir şekilde yürüyüşümü yaptım kuaföre gidip kaşlarımı aldırdım eve alışveriş yaptım geldim yemek yaptım ve eşimin işten gelmesini beklemeye başladım.O sırada yine o ağrılardan başladığını hissettim pek ciddiye almadım ancak sanki geçmiyordu ve şiddetleri artıyordu bu arada sürekli de lavaboya gidiyordum.Eşimin gelmesine az kaldığı için aramadım ve 2 saat öyle geçti,eşim geldi yemek yedik ve sanırım hastaneye gideceğiz dedim hemen doktorumu aradık ve daha lafımı bitirmeden hemen hastaneye git beni ordan ararlar dedi doktorum.
Kimseye haber vermeden hastaneye gittik,nöbetçi doktor açıklık kontrolü yaptı ve 2 cm açılma var doğum başlamış dedi,biz karışık duygular içinde nst’nin yolunu tuttuk sancılar görülüyordu ama çok şiddetli değildi dayanıyordum adet sancısı gibiydi hatta GS maçı vardı ve eşimle maçı izlemeye başladık o sırada doktorum yatış yapmamız gerektiğini söyledi ve bizi odaya aldılar biz ailelerimize haber verdik annem babam ve k.validem yarım saat içinde geldiler.NST bağlıydım sancılar biraz daha artmıştı ama hala iyiydim hatta oda süslemelerini anlatıyordum ama kimse beni dinlemiyordu J o sırada hemşire üzerimi değiştirdi suyumun her an gelebileceğini söyledi açıklık 3,5 cm olmuştu kızıma saatler kaldı diyordum kendi kendime bu sırada saat 23:30 olmuştu sancılarım 16:30 da başlamıştı.Doktorum sabah 06:00’ya kadar açıklık tamamlanmazsa suni sancıya başvuracağını söylemişti bu habere çok üzülmüştüm en çok ondan korkuyordum..
         O sırada pıt diye bir ses geldi ve suyum gelmedi resmen dere oldu taştı oda yatak her yer batmıştı , sokaklarda rahat rahat gezen ben sokaklarda olsaydı ne yapardım.Hamileliğim boyunca doktorum hep suyun normalden fazla diyordu işte o an anladım.Ben suyumun geldiğine çok sevinmişken doğumun hızlanacağını düşünürken hemşireler ve kayınvalidem telaşlı gözlerle birbirlerine bakmaya başladılar,yaklaşık 3-4 dk. İçinde üzerimde ameliyat önlüğü sezeryana doğru gidiyordum.. Evet suyum gelmişti ama pisti,kızım kakasını yapmıştı doktorum yaklaşık 10 dk içinde sanki hastaneye ışınlanmıştı ameliyathane hazırlanmış herkes beni bekliyordu.
         Tabiî ki üzülmüştüm çünkü ameliyat olmayı hiç istemiyordum ve istemediğim için sezaryenle ilgili hiçbir şey okumamıştım bilmiyordum. Eşimi yanımda istedim ancak acil durum olduğu için doktorum kabul etmedi. Ameliyatheneye girdik belimden uyuşturularak  doğumu başlattılar çok kısa süre sonra kızımın çığlığı sıcacık yanağı ve bembeyaz teni…
Allah’ım ben böyle koku duymadım ben böyle sıcaklık hissetmedim dediğimi hatırlıyorum.O sırada acı değil ama hırpalanma hissettim sadece ve hep kızımı düşünüyordum çünkü suyu yutma ihtimali vardı,hemen müdahale ettiler ve bebeğimi yukarı kata aldılar benim dikişim ve ısınmam devam ediyordu felaket bir şekilde titreme geldi yattığım yatak sallanıyordu,yapılan iğne’den olabileceğini söylediler.
45 dk sonra bende odaya çıkartıldım kızımla kavuştuk bu anlarda hala her şey yolundaydı çünkü belimden aşağısını hissetmiyordum ancak saat 06:00 gibi iğnenin etkisi geçmeye başladığında kabusum başladı çok canım yandı bugün 10.gün ve hala sağ ve sol tarafım acıyor normal doğum yapabilseydim beklide başka sorunlarım olacaktı ama bebeğime sarılıp daha rahat emzirebilecektim çığlık çığlığa canımın acısından ağlaya ağlaya emzirmeyecektim L
Taburcu olacağımız gün kızımın kan sayımında bir sorun olduğunu söylediler trombosit sayısının her geçen gün düştüğünü ve müdahale edilmesi gerektiğini söylediler,ne olduğumuzu şaşırdık doktorlar bize biz onlara boş boş bakıyorduk,tanıdıklarımızı aradık ve prof. Hematolog bulduk o gün taburcu olduk tabi hastaneden çıkış arabaya biniş eve çıkışım ağlaya ağlaya oldu acımdan..
Diğer gün prof. Olduğu başka bir hastaneye gittik ve değerler düşmeye devam ettiğinden hemen IVIG adı verilen tedaviye başlamamız gerektiğini söyledi. Tabiî ki çok üzüldük ancak basit bir tedavi olduğunu %90 başarılı olacağımızı söylediklerinde içimiz daha da rahatladı.
IVIG adı verilen ilaç kızıma verildi ve değerler yükselmeye başladı şuan sadece bir ay boyunca her hafta değerlerine bakılacak ve inşallah bir daha bu konu hayatımızda olmayacak.Bu arada kızımda bu değer düşüklüğünün görülmesi benim genç kızlık zamanlarımda  yaşadığım aynı problemden kaynaklanıyormuş yani benden geçmiş..
Evet benim doğum hikayemde böyle biraz uzun biraz karışık ama sonucu o kadar güzel ki.. Allah isteyen herkese nasip etsin tarifi olmayan mükemmel bir duyguymuş..


21 Mart 2014 Cuma

ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ KISITLANAMAZ

#TwitterBlockedinTurkey

T.C. Anayasası

VIII. DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA VE YAYMA HÜRRİYETİ
Madde 26

Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma haklarına sahiptir.

Dün gece yarısı ülkemizde anayasa ihlal edilmiştir. Uluslar arası bir sosyal paylaşım ağı olan Twitter’a erişim farklı mahkeme kararları ile engellenmiş, halkın kendisini ifade etme ve haber alma özgürlüğü kısıtlanmıştır.

T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan dün Bursa’da düzenlediği seçim mitinginde “Twitter mwitter, hepsinin kökünü kazıyacağız Uluslararası camia şöyle der, böyle der hiç umurumda değil. Herkes Türkiye Cumhuriyeti'nin gücünü görecek.” dedikten ve Başbakanlık Basın Müşavirliği'nin “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bazı linklerin kaldırılmasına ilişkin mahkemelerden çıkarmış oldukları kararların uygulanması konusunda Twitter yetkililerinin duyarsız kaldıkları bir süreç söz konusudur. Mahkeme kararlarını umursamama, hukukun gereğini yerine getirmeme biçimindeki bu tutumda bir değişiklik gözlenmemesi halinde, vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek için teknik olarak, Twitter'e erişimin engellenmesinden başka çare kalmayabileceği belirtilmektedir” açıklamasından sadece bir kaç saat sonra gece yarısı Twitter’a Türkiye'den erişim yasaklanmıştır. Internet servis sağlayıcılarına ulaşan mahkeme kararları ile Twitter'a ülke sınırları içinden erişim kapatılmış, mobil cihazlarda kullanılan 3G erişimi de aynı şekilde engellenmiştir.

Yasakların ve sansürün bir çözüm olmadığını, sosyal medyanın susturulamayacağını, özgürlüklerin sansür yoluyla kısıtlanamayacağını herkesin görmesi, bilmesi gerekir. Bunu dün gece Twitter yasaklandıktan kısa bir süre sonra DNS ayarlarında değişiklik yaparak veya VPN, Hotspot Shield gibi bazı programlar üzerinden mecraya giren milyonlarca Türk kullanıcısı da göstermiştir.

Sayıları 12 milyona yaklaşan Türkiyeli Twitter kullanıcıları #TwitterBlockedinTurkey etiketiyle konuyu bir saat içinde Twitter’da dünya çapında en çok konuşulan etikete taşımış, farklı etiketlerle gece boyunca TT listesinde kalarak, dünya kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Yasaklamadan sonraki ilk 4 saat içinde 2,5 milyondan fazla Türkçe tweet gönderildiği hesaplanmaktadır. Şu anda dünya basını Türkiye’deki Twitter yasağını öncelikli haber olarak vermekte, bunun özgürlükleri baltalama yönünde bir girişim olduğunu söylemektedir.

Biz, ülkemizin geleceğini oluşturacak çocukları yetiştiren anne babalar olarak Gezi Parkı direnişi ile tırmanan ve 17 Aralık süreciyle hızlanan şiddet ve sansür uygulamalarını esefle izlemekteyiz. Türkiye’nin gerçek demokrasiden gün be gün uzaklaşmasından, meclisinden medyasına, emniyet güçlerinden yargısına kadar her türlü sistemin çivisinin çıkmış olmasından derin bir endişe duymaktayız.

Dün geceki yasak kararıyla Türkiye dünya üzerinde Twitter’a erişimin engellendiği Çin dışındaki tek ülke olmuştur. Bunun utancı ve ayıbı bu yasağı getirmeye cesaret edenlere ait olmakla birlikte, ağırlığını omuzlarımızda taşımaktayız. 

Bu ülkenin gelecek nesillerinin özgür bireyler olarak büyümesini en çok isteyen ve bunun için emek veren anne babalar olarak hükümetin son aylarda giderek artan baskıcı tavırlarını kabul etmiyor ve bu sansürü şiddetle kınıyoruz.

Herkesi gerek internet üzerinden, gerekse etrafımıza bu durumu anlatarak konuyu protesto etmeye ve nihai olarak da 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak olan yerel seçimlerde vatandaşlık hak ve sorumluluğu olan oy kullanma görevini mutlaka yerine getirmeye davet ediyoruz.

Blogger Anne ve Babalar