Hayatın Anlamı AZRA..
Hamile olduğumu öğrendiğimde Bodrum’dan
gelmiştik ve ben tatil boyunca ve öncesinde meğer hamileymişim. O an yaptığım
tüm hatalı davranışlar,yediğim yasak yiyecekler,yapılmaması gereken hareketler
ve içilmemesi gereken ilaçlar gelmişti.Hamileliğim boyunca hep korktum acaba
bebeğe zararı olacak mı diye…
Çok
şükür hiçbir zararı olmadı,ilk dört ay mide bulantısı ve çok uykulu halimle
mücadele ettim,çalıştığım için oldukça zorlandım işyerindeki stresli ortam
yüzünden de 32.haftamda doğum iznine ayrıldım.
Günler doğum iznine ayrıldıktan sonra
daha yavaş geçti bende kendimi hazırlıklara,yürüyüşlere,alışverişe,nefes
egzersizlerine,normal doğum hazırlıklarına verdim.
Yapılması
gereken her şeyi yaptım ve 37.haftadan sonra sadece bebeğimi beklemeye başladım
her karın ağrısını acaba o mu diyerek yaşadım her hamile gibi J normal doğum videolarının neredeyse hepsini
ezberledim her gece dualar ettim dayanacağım diyerek kendimi hazırladım.
39.hafta kontrolünde doktorumun bebeğin
başı doğum kanalına girmiş bu hafta bekliyorum demesine ne kadar sevinmiştim
artık her sancıyı saate bakarak karşılıyordum ancak sonuç geçici bir ağrı
oluyordu.40+0’da yine ümitsiz bir şekilde günlük yürüyüşümü yapmaya çıktım
gayet rahat bir şekilde yürüyüşümü yaptım kuaföre gidip kaşlarımı aldırdım eve
alışveriş yaptım geldim yemek yaptım ve eşimin işten gelmesini beklemeye
başladım.O sırada yine o ağrılardan başladığını hissettim pek ciddiye almadım
ancak sanki geçmiyordu ve şiddetleri artıyordu bu arada sürekli de lavaboya
gidiyordum.Eşimin gelmesine az kaldığı için aramadım ve 2 saat öyle geçti,eşim
geldi yemek yedik ve sanırım hastaneye gideceğiz dedim hemen doktorumu aradık
ve daha lafımı bitirmeden hemen hastaneye git beni ordan ararlar dedi doktorum.
Kimseye
haber vermeden hastaneye gittik,nöbetçi doktor açıklık kontrolü yaptı ve 2 cm
açılma var doğum başlamış dedi,biz karışık duygular içinde nst’nin yolunu
tuttuk sancılar görülüyordu ama çok şiddetli değildi dayanıyordum adet sancısı
gibiydi hatta GS maçı vardı ve eşimle maçı izlemeye başladık o sırada doktorum
yatış yapmamız gerektiğini söyledi ve bizi odaya aldılar biz ailelerimize haber
verdik annem babam ve k.validem yarım saat içinde geldiler.NST bağlıydım
sancılar biraz daha artmıştı ama hala iyiydim hatta oda süslemelerini
anlatıyordum ama kimse beni dinlemiyordu J o sırada hemşire üzerimi değiştirdi suyumun her an
gelebileceğini söyledi açıklık 3,5 cm olmuştu kızıma saatler kaldı diyordum
kendi kendime bu sırada saat 23:30 olmuştu sancılarım 16:30 da başlamıştı.Doktorum
sabah 06:00’ya kadar açıklık tamamlanmazsa suni sancıya başvuracağını
söylemişti bu habere çok üzülmüştüm en çok ondan korkuyordum..
O sırada pıt diye bir ses geldi ve
suyum gelmedi resmen dere oldu taştı oda yatak her yer batmıştı , sokaklarda
rahat rahat gezen ben sokaklarda olsaydı ne yapardım.Hamileliğim boyunca
doktorum hep suyun normalden fazla diyordu işte o an anladım.Ben suyumun
geldiğine çok sevinmişken doğumun hızlanacağını düşünürken hemşireler ve
kayınvalidem telaşlı gözlerle birbirlerine bakmaya başladılar,yaklaşık 3-4 dk.
İçinde üzerimde ameliyat önlüğü sezeryana doğru gidiyordum.. Evet suyum
gelmişti ama pisti,kızım kakasını yapmıştı doktorum yaklaşık 10 dk içinde sanki
hastaneye ışınlanmıştı ameliyathane hazırlanmış herkes beni bekliyordu.
Tabiî ki üzülmüştüm çünkü ameliyat
olmayı hiç istemiyordum ve istemediğim için sezaryenle ilgili hiçbir şey
okumamıştım bilmiyordum. Eşimi yanımda istedim ancak acil durum olduğu için
doktorum kabul etmedi. Ameliyatheneye girdik belimden uyuşturularak doğumu başlattılar çok kısa süre sonra
kızımın çığlığı sıcacık yanağı ve bembeyaz teni…
Allah’ım
ben böyle koku duymadım ben böyle sıcaklık hissetmedim dediğimi hatırlıyorum.O
sırada acı değil ama hırpalanma hissettim sadece ve hep kızımı düşünüyordum
çünkü suyu yutma ihtimali vardı,hemen müdahale ettiler ve bebeğimi yukarı kata
aldılar benim dikişim ve ısınmam devam ediyordu felaket bir şekilde titreme
geldi yattığım yatak sallanıyordu,yapılan iğne’den olabileceğini söylediler.
45 dk sonra bende odaya çıkartıldım kızımla kavuştuk
bu anlarda hala her şey yolundaydı çünkü belimden aşağısını hissetmiyordum
ancak saat 06:00 gibi iğnenin etkisi geçmeye başladığında kabusum başladı çok
canım yandı bugün 10.gün ve hala sağ ve sol tarafım acıyor normal doğum
yapabilseydim beklide başka sorunlarım olacaktı ama bebeğime sarılıp daha rahat
emzirebilecektim çığlık çığlığa canımın acısından ağlaya ağlaya emzirmeyecektim
L
Taburcu
olacağımız gün kızımın kan sayımında bir sorun olduğunu söylediler trombosit sayısının
her geçen gün düştüğünü ve müdahale edilmesi gerektiğini söylediler,ne
olduğumuzu şaşırdık doktorlar bize biz onlara boş boş
bakıyorduk,tanıdıklarımızı aradık ve prof. Hematolog bulduk o gün taburcu olduk
tabi hastaneden çıkış arabaya biniş eve çıkışım ağlaya ağlaya oldu acımdan..
Diğer
gün prof. Olduğu başka bir hastaneye gittik ve değerler düşmeye devam
ettiğinden hemen IVIG adı verilen tedaviye başlamamız gerektiğini söyledi.
Tabiî ki çok üzüldük ancak basit bir tedavi olduğunu %90 başarılı olacağımızı
söylediklerinde içimiz daha da rahatladı.
IVIG
adı verilen ilaç kızıma verildi ve değerler yükselmeye başladı şuan sadece bir
ay boyunca her hafta değerlerine bakılacak ve inşallah bir daha bu konu
hayatımızda olmayacak.Bu arada kızımda bu değer düşüklüğünün görülmesi benim
genç kızlık zamanlarımda yaşadığım aynı
problemden kaynaklanıyormuş yani benden geçmiş..
Evet benim doğum hikayemde böyle biraz uzun biraz
karışık ama sonucu o kadar güzel ki.. Allah isteyen herkese nasip etsin tarifi
olmayan mükemmel bir duyguymuş..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder